Giresun başta olmak üzere Doğu Karadeniz Bölgesi’ndeki
yağışlar sel felaketine neden olmuş, bazı yurttaşlarımız
hayatlarını kaybetmiş bazıları ise kayıp durumdalar.
Kayıplar sağ olarak bulunması dileğimizdir. Sel
nedeniyle hayatını kaybeden yurttaşlarımıza rahmet,
yakınlarına ve tüm halkımıza başsağlığı ve sabırlar
diliyoruz.
Bölgenin yoğun yağış aldığı gerçeği bilinmektedir. Ancak
bu kadar büyük boyutta sel felaketi yaşanmamıştır. Her
zaman olduğu gibi bu sel felaketinin bir doğa olayı
olduğu kabul edilerek kadere bağlanıp kolaycı bir yöntem
seçilecektir. Hatta bazı yetkili kişilerin dün yaptığı
açıklamalardan da anlaşılacağı gibi vatandaşlarımız
suçlu bulunacak. Bu söylemlerden vaz geçilerek, sel
felaketleri sonrası bir yandan vatandaşlarımız
yaralarının sarılması maddi kayıplarının giderilmesi
yönünde çalışmalar yapılması diğer yandan bilimin,
tekniğin, mühendisliğin ve aklın getirdiği bilgi ile
afetin boyutunu büyüten etkenler araştırılarak bu
etkenler ortadan kaldırılmalıdır.
Bölgede büyük yıkıma neden olan sel felaketin de esas
etken dereler üzerine yapılan Hidroelektrik Santralleri
(HES) ler olduğu bilimsel bir gerçekliktir. Bunun yanı
sıra dere yataklarına yapılan yapılaşmalar, dere
yataklarının daraltılmaları gibi diğer etkenleri de
sıralamak mümkündür. Görüldüğü üzere çevre karşıtı doğal
dengeleri ve ekolojik sistemi bozan yatırım ve
planlamalar felaketlere neden olmaktadır. Sel
felaketinin büyük hasar oluşturduğu Giresun da 38 adet
faal 7 adet de Hes’inde yapımına devam edilmektedir. HES
projeleri için kesilen ağaçlar nedeniyle heyelan
olabilmekte, suların HES boru ve barajlarına toplanması
nedeniyle derelerde azalan su dere yataklarında
küçülmelere ve sudan boşalan yatakların molozlar ile
dolmasına neden olmaktadır. HES kapaklarının açılması
ise doğal afeti getirmektedir. Normal yağış ile oluşan
su akışı ile HES kapaklarının açılması suretiyle oluşan
su kütlesinin gücünün aynı olmayacağı gerçeğini artık
hepimiz biliyoruz, ama bir türlü yetkililer bilmiyor.
HES’lerin bölgede bir yıkım olacağı gerçeğini, bilim
insanları ve meslek odaları ve Kitle Örgütleri/Sivil
toplum Kuruluşları sürekli dile getirmiş olmasına
rağmen, rant uğruna dikkate alınmamıştır. Her zaman
olduğu gibi uygulanan yanlış politikalar sonucu maalesef
rant bilimin önüne geçmiştir.
“Sağlıklı Çevrede Yaşam Hakkı” ve “Tüketicinin Sağlık ve
Güvenliğinin Korunması Hakkı” Evrensel Tüketici
Hakkıdır. Bunu sağlamak da devletin görevlerindendir.
Ayrıca “Yaşam Hakkı” Anayasamızda güvence altına
alınmıştır. Ancak bölgede oluşan afetin boyutu rant
uğruna insan eliyle büyütülmüş yaşam hakkı hiçe sayılmış
ve sonucunda can kayıplarımız olmuştur.
Yetkililer HES gerçeğinin üzerini örtme yarışına
girerek, yaptıkları açıklamalarda dere yataklarına ev
yapılması nedeniyle vatandaşları suçlayıp işi doğa olayı
ve kadere bağlayarak kolaycılığı seçmektedirler. Dere
yataklarına yapılaşma iznini kim verdi, o yapılaşmalar
yapılır iken görevli yetkililer neredeydi.
Askerlerimizin şehit olmasına neden olan menfez demi
köylüler yaptı. Dere yatağı etrafına kurulan ilçe
merkezinin oluşmasına ve ilçede yoğun yapılaşmaya kim
izin verdi.
YETKİLİLERE SESLENİYORUZ;
Bölgede yapımı süren HES’ler, faaliyette bulunan taş
ocakları, maden ocakları acilen durdurulmalıdır. Mevcut
faaliyette olan HES’ler bilim insanları ve meslek
odaları tarafından yeniden denetlenmeli gerekiyor ise
kapatılmalıdır. Henüz yapım aşamasında olan ve yapımına
başlanmayan HES projeleri derhal iptal edilmelidir.
Hiçbir şey insan yaşamından değerli olamaz,
politikacılar insanları yaşatmak için politika
üretmelidir. Yaşam kutsaldır, Anayasanın teminatı
altındadır.
Denetim, ruhsatlandırma gibi yerlerde liyakat sahibi
insanlar görevlendirilmeli, yapılacak her türlü yatırım
ve projelerde toplumsal toplam faydalar, yaşam hakkı ve
çevre, doğal dengeler ön plana alınarak değerlendirmeler
yapılmalıdır. Çevre karşıtı ve doğal afetlere neden
olabilecek hiçbir yatırıma izin verilmemelidir.
Rant merkezli çevre karşıtı yatırım ve planlama
kararlarında asli sorumluluklarını yerine getirmeyerek,
bu felaketlerin olmasına neden olan sorumlular bağımsız
yargı ve topluma hesap vermelidir. Jandarmaların ölümüne
sebep olan menfezi yapanlar, yada yapım projesini
onaylayanlar, HES, dere yataklarına yapılaşmaya izin
verenler sorgulanmalıdır.
Sel felaketine maruz kalan vatandaşlarımızın maddi
kayıpları karşılanmalı, hasar görev evler yenilenmeli,
Zarar gören tüm ekili alan ve fındıkların tespitleri
yapılarak zararlar karşılanmalıdır.
Konutlar diğer afetlerde olduğu gibi sele karşı da
sigorta yaptırılmalıdır.
SEL FELAKETİNE MARUZ KALAN VATANDAŞLARIMIZA
UYARILARIMIZ;
Sel felaketleri sonrası için AFAD ın uyarıları da
dikkate alınarak;
*Sel felaketi ile su dolan binalara hasarlı olup
olmadığı kontrolleri yapılmadan girilmemelidir.
*Binalar kontrol edilirken su geçirmez ayakkabı ve pille
çalışan el fenerleri kullanılmalıdır.
*Konut duvarları, kat zeminlerinde ve pencerelerdeki
hasarlar, tavan, sıva vb. malzemelerin dökülmesi
riskinin olup olmadığı kontrol edilerek, Sigorta
işlemleri için zarar gören yerlerin fotoğrafı
çekilmelidir.
*Sel sonrasında da ikincil afet olarak yangınlar
çıkabilir. Bu nedenle evde gaz sızıntısı, suyun altında
kalmış elektrik aksamı, fırın, ocak ve elektrikle
çalışan eşyaların olmadığına emin olun.
*Sel sırasında evinizde kalmış yiyecekler varsa bunları
kesinlikle kullanmayın. (Konservelerde dahil)
Konuttaki sel suları binanın daha fazla zarar görmemesi
için yavaş, yavaş boşaltılmalıdır.
*Lağım çukurları, mikroplu tanklar ve atık su sistemleri
sel sonrası insan sağlığına zarar vermemeleri çin
mutlaka yetkililere kontrol ettirilmelidir.
*Konuta sel sırasında yılan ve benzeri zararlı hayvanlar
girebilir. Bu konuda da dikkatli olmak gerekir.
*Felakette zarar gören vatandaşlarımız zararlarının
tespitini yetkililere mutlaka yaptırmalı tespitin imzalı
bir suretini almalıdır.
SONUÇ OLARAK;
Bilimin ve mühendisliğin gereklerini yerine
getirmeyerek, sel felaketinin bir doğa olayı olduğu
gerçeğini kabul etmek ve kadere bağlamak kolaycılıktır,
can ve mal kayıplarını kadere bağlamak bilim ile
bağdaşmamaktadır. Felaketler sonrası yara sarma
anlayışından ziyade; bilimin, tekniğin, mühendisliğin ve
aklın getirdiği bilgi ile afetler öncesi yapılması
gereken görevler yerine getirilmelidir. Unutmayalım ki,
bir doğa olayının afete dönüşmesi insan kaynaklı
eksiklikler ve hatalar zincirinin sonucu olarak ortaya
çıkmaktadır.
Aziz KOÇAL
Genel Başkan
BASIN AÇIKLAMAMIZIN İNTERNETTEKİ YANSIMALARI
https://ankahaber.net/haber/detay/tudeften_sel_felaketi_uyarisi_giresundaki_hesler_acilen_durdurulmali_14454
https://www.ucnoktacom.com/hicbir-sey-insan-yasamindan-degerli-olamaz-hes-projeleri-derhal-durdurulmalidir/9144/
http://gorele.gen.tr/hicbir-sey-insan-yasamindan-degerli-olamaz-
http://www.yurthaberajansi.com/haber-giresun-da-yasanan-sel-felaketinin-sebebi-kader-degil-hes-lerdir-5386.html?
https://www.tuketicidostu.com.tr/makale/tuketici-makale/henuz-yapim-asamasinda-olan-ve-yapimina-baslanmayan-hes-projeleri-derhal-iptal-edilmelidir/
|