DEĞERLİ BASIN MENSUPLARI
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda görüşülmeye
başlanan 144 Sayılı Kanun Teklifinde 5253 Sayılı
Dernekler Kanunun 23.cü maddesinde değişiklik
öngörülerek birde geçici madde ilave edilmektedir.
Düzenleme ile dernek üyeliğine kabul edilenler ile
üyeliği sona erenlerin bilgilerinin bağlı bulundukları
mülki idare amirliğine bildirilmesi zorunlu hale
getiriliyor. Ayrıca eklenmek istenen geçici madde ile
Teklifin yasalaşması durumunda dernekler, yaklaşık 12
milyon üyesini altı ay içinde bağlı bulundukları mülki
idare amirliklerine bildirecek.
Öncelikle ifade etmek isteriz ki, bu yasa değişikliği
dernekleri ilgilendirmesine rağmen STÖ ve STK larından
görüş alınmamış, ortak akıl ile hazırlanan bir teklif
değildir. Bir yasa teklifi hazırlanırken, toplumsal
fayda ve toplumsal ittifak dikkate alınmalıdır.
Bilindiği üzere 01 Ekim 2018 gün ve 30552 sayılı Resmi
Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Dernekler
Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik”
ile bu zorunluluk getirilmiş ancak eski üyelerin
bildirilmesinde süre zorunluluğu getirilmemiş, 2018
beyannameleri DERBİS sistemine girişi yapılır iken üye
bölümü otomatik olarak sisteme kayıtlı üyeleri getirmiş,
manuel girişe izin vermemiş, kayıtlı üye ile sistemde
bulunan üyeler birbirini tutmamıştır. Adı geçen
yönetmelik Ankara barosu ve Bileşenimiz olan Tüketiciyi
Koruma Derneği (Tükoder) ile bazı Sivil toplum
kuruluşları tarafından dava konusu yapılmıştı.
İnsan hakları kişilerin doğuştan sahip oldukları
vazgeçilemez, devredilemez, herkes tarafından saygı
gösterilmesi gereken temel hak ve hürriyetler bütünüdür.
Devletler de toplumu oluşturan bireylerin bu devredilmez
ve vazgeçilemez haklarını güvence altına almakla
yükümlüdür Anayasamızın 12. Maddesi uyarınca herkes
kişiliğine bağlı devredilemez, dokunulamaz, vazgeçilemez
temel hak ve hürriyetlere sahiptir.
TBMM’sinde görüşülmekte olan torba kanun içinde bulunan
5253 sayılı dernekler kanunun 23. Maddesi ile ilgili
yeni düzenleme, Anayasayı ve anayasanın 90.Maddesi
uyarınca iç hukuk normu olarak kabul edilen uluslararası
sözleşmeleri açıkça ve ağır şekilde ihlal etmektedir.
Anayasamızın 20.Maddesi “Özel hayatın gizliliği” ile
ilgili “Herkes, kendisiyle ilgili kişisel verilerin
korunmasını isteme hakkına sahiptir. Bu hak; kişinin
kendisiyle ilgili kişisel veriler hakkında
bilgilendirilme, bu verilere erişme, bunların
düzeltilmesini veya silinmesini talep etme ve amaçları
doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını öğrenmeyi de
kapsar. Kişisel veriler, ancak kanunda öngörülen
hallerde veya kişinin açık rızasıyla işlenebilir.
Kişisel verilerin korunmasına ilişkin esas ve usuller
kanunla düzenlenir.” Hükmüne ve Avrupa İnsan Hakları
Sözleşmesinin 8.maddesi ile 6698 Sayılı kişisel
Verilerin Korunması Kanuna da aykırılık teşkil
etmektedir.
Özetle Görüşülecek olan tasarı Anayasa’nın 12, 13, 33,
51 ve 90’ıncı maddeleri ile Uluslararası sözleşmelere
aykırı olup, Örgütlenmeye, dernek kurma özgürlüğüne,
özel hayatın gizliliğine aykırıdır, Bunu bir nevi
fişleme olarak ta algılamak mümkündür.
Kanun tasarısının gerekçesinde belirtilen, “kişilerin
isteği dışı derneklere üye yapıldıkları yada istifa
ettikleri halde üyeliklerinin silinmediği bu nedenle
kişilerin hangi derneğe üye olduklarını e-devlet
sisteminden görmelerinin doğru olacağı” yönündeki
açıklamalar, dernekler kanunundaki ilgili hükümleri boşa
çıkartmaktır. 5253 Sayılı Dernekler kanununda üyelik ve
üyelikten istifa ve yapılacak işlemler açık olarak
belirtilmekte ve her derneğin tüzüğünde de bu açık
olarak yazılması zorunluluğu vardır. Yasal
sorumluluklarını yerine getirmeye dernek yöneticileri
var ise bunlar ile ilgili yasal işlemler yapılır yada
yaptırımlar ağırlaştırılabilir, kaldı ki bu yönde
derneklerin denetlenerek, gerekli iş ve işlemlerin
usulüne uygun yapılıp yapılmadığı denetim altına
alınması mümkün iken, fişleme olarak algılanabilecek
farklı bir düzenleme getirilmesi, Sivil Toplum
Örgütlerinin örgütlenmesinin önüne set çekmektir. Kamu
yararına olan dernekler iki yılda bir denetleme
zorunluluğu mevcuttur ve bu denetimler yapılmaktadır,
diğer derneklere de süreli denetimler getirilebilir, bu
yetki de ilçelerde yerel mülki amirliklerde oluşacak
ekipler tarafından yapılabilir. (Nitekim bir çok
denetim, kaymakamlıklar bünyesinde yapılmaktadır)
Hiçbir kanun veya yönetmeliğin geçmişe şamil
uygulanamayacağına ilişkin yasa maddesi varken yasa
tasarısına eklenen geçici madde ile kanun yürürlüğe
girdiği tarih itibariyle 6 ay içinde eski üyelerin
tamamının DERBİS e girilme zorunluluğu ilgili kanuna
aykırıdır.
Devlet, maddi düzeni korurken, düşünceyi açıklama
özgürlüğünü de ihlal etmemelidir, ancak bu şekilde bir
dengeden söz edilebilir. Sivil Toplum ve onun
örgütlenmiş yapısı olan Sivil Toplum Kuruluşları
demokrasinin ve siyasal-sosyal hayatın vazgeçilmez
öğeleridir. Toplumun ekonomik, sosyal ve kültürel
alanlarda farklı kesimlerini temsil eden sivil toplum
kuruluşlarının demokrasi ve hukuk ölçüleri içinde
sorunların çözümüne katkı sağlayarak, siyasi karar
süreçlerine aktif biçimde katılarak demokrasinin
sağlıklı işleyişine katkı sunduğu açıktır.
Demokrasilerde insanlar yalnız kendilerinin değil
başkalarının da haklarını savunur ki bu da ancak aktif
bir sivil toplumun varlığı ile mümkündür.
Bu kanun tasarısı özellikle tüketicilerin örgütlülüğünün
önüne set çekecektir. Anayasanın 172 maddesi “Devlet,
tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır,
tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik
eder.” Hükmün den hareketle, Tüketiciler tüketici
derneklerinde örgütlenmeye çalışmaktadır. Tüketicilerde,
bazı derneklere üyeliğimiz sistemde görünür ise, çocuğum
işe giremez yada genç bir üyenin dernekte üyeliğim olur
ise dernek muhalif açıklamalarda bulunuyor ise işe
girmeme engel oluşturur düşüncesi ile özellikle hak
arama derneklerine üyeliklere endişeli bakmaktadır.
Yapılmak istenen değişiklik bu endişeyi artıracak,
tüketicilerin tüketici derneklerinde örgütlenmesinin
önünü kesecektir.
AÇIKÇA DEVLET’İN TÜKETİCİYİ KORUMASININ VE TÜKETİCİLERİN
KENDİLERİNİ KORUYUCU GİRİŞİMLERİNİ ( yani tüketici
dernek ve örgütlerini ) TEŞVİK ETMESİNİN GÖREVİ OLDUĞU
belirtilmektedir. Anayasa özel olarak tüketicilerin
Devlet tarafından korunması gereğini vurgulamıştır.
Öyleyse Devlet hem tüketicileri koruyacak, HEM DE
TÜKETİCİLERİN ÖRGÜTLENMELERİNE DESTEK VERECEKTİR. Oysa
bu değişiklik tasarısı Anayasanın 172. Maddesini açıkça
ihlal etmektedir.
TBMM Genel Kurula katılacak olan Sayın Milletvekillerine
sesleniyoruz, Bu değişiklik toplumun örgütlenmesine
engel olacaktır. Bazı kurum ve kuruluşlarda art niyetli
uygulamalara neden olabilecek endişemiz artmaktadır.
Dernek kurmak ve derneğe üye olmak Anayasal bir hak
olup, bunun önüne geçebilecek uygulamalar alenen
Anayasaya aykırıdır
Bu nedenle yukarıda açıklamaya çalıştığımız
gerekçelerimizde dikkate alınarak, yasa değişikliğinin
tekrar gözden geçirilmesini yaşanan sıkıntılar nedeniyle
bir düzenleme yapılmak isteniyor ise STK temsilcileri
ile ilgili makamların bir araya gelerek yapacakları
ortak toplantılar ile çözümlerin üretilebileceğini bir
kez daha ifade ederek konuyu kamuoyu siyasi partilerimiz
ve milletvekillerimizin dikkatine sunarız.
BASIN AÇIKLAMAMIZIN
İNTERNETTEKİ YANSIMALARI
https://www.evrensel.net/haber/392374/tudef-dernekler-kanunundaki-yapilmak-istenen-degisiklik-bir-nevi-fislemedir
https://www.ucnoktacom.com/tudef-genel-baskani-aziz-kocal-dan-kanun-teklifine-sert-tepki-ozel-hayat-gizliliginin-agir-ihlalidir-bir-nevi-fislemedir/5897/
https://www.yurtgazetesi.com.tr/gundem/dernekler-kanunundaki-yapilmak-istenen-degisiklik-bir-nevi-fislemedir-h145498.html
|