30.05.2019 Tarihinde, Cumhurbaşkanı tarafından kamuoyuna
açıklanan Yargı Reformu Stratejisi Belgesi ile Tüketici
uyuşmazlıkları gibi alanlarda arabulucuya başvuru
konusunun dava şartı olarak planlanması ile,Adalet
Bakanının, tüketici uyuşmazlıklarında arabuluculuk
sisteminin uygulanması konusunda çalışma yürüttüklerini
belirterek, "Bir arabulucuya bu kapıyı açacağız
yaklaşımı tüketicilerin görüş ve önerileri alınmadan
kurgulanan metinlerdir.
En temel alanlardan biri olan iş hukuku
uyuşmazlıklarında getirilen zorunlu arabuluculuğun,
tüketici uyuşmazlıklarına da yaygınlaştırılması, güçlüye
karşı güçsüz konumda olan taraflardan birinin
desteklenmesine yönelik temel ve evrensel hukuk anlayışı
ve mevcut yasal düzenlemelere de aykırıdır.
Adalet herkes için eşit ve erişilebilir, öngörülebilir
olmalıdır. Tüketici işleminde güçsüz olan tüketici
tarafı Korunması anayasal bir hak ve şarttır.
Anayasamızın 172. maddesi gereği, “devlet tüketiciyi
korumak ve koruyucu tedbirleri almak zorundadır.” Bu bir
tavsiye değil, anayasal görevdir.
Bu uygulama 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki
Kanunun amaç maddesiyle Çelişmektedir.Bu yaklaşım bu
güne kadar tüketicinin hak arama sürecindeki tüm
kazanımlarının ortadan kaldırılması anlamına
gelmektedir.
Tüketici davalarının harç ve rüsumdan muaf olması gibi
özel durumları söz konusu iken, arabulucu sisteminin
getirilmesiyle ortaya çıkacak ek masraflar tüketicinin
hak aramasının önünde engel oluşturacak ve caydırıcı bir
unsur olarak işlev görecektir. Ayrıca arabuluculukta
uzlaşma sağlanamadığı takdirde tüketicinin hak arama
süreci uzayacak, adalet gecikecektir.
Tüketici hukukunun temel yaklaşımı, hukuka aykırı
tüketici işlemi yapanın ‘cesaretini kıracak’ önlemleri
almaktır. Yani uyuşmazlığın doğmasını engellemektir.
Aksi takdirde hiçbir çözüm, gerçekte tüketici lehine
olmayacaktır.
Zorunlu arabuluculuk uygulaması, “hızlı” ve “ücretsiz”
olması gereken tüketici yargılamasında süreyi tüketici
aleyhine uzatacak, bu durum tüketicinin hak arama
eğilimine büyük zarar verecektir.
Tüketici uyuşmazlıklarda zorunlu arabuluculuk, bir
yandan kamu sağlığını yakından ilgilendiren çok çeşitli
tüketici uyuşmazlıklarında gizliliğe neden olacak öte
yandan tüketicinin temel ve evrensel tüketici
haklarından biri olan bilgilenme hakkının da kullanılmaz
hale getirecektir.
Bu nedenlerle tüketici uyuşmazlıklarında zorunlu
arabuluculuk uygulanmasına yönelik yapılan çalışmalar
uygulamada olumsuz sonuçlar doğuracak olup buna ilişkin
görüş ve endişelerimizi kamuoyunun dikkatine sunuyoruz.
Tüketici uyuşmazlıklarında, taraflar arası uzlaşmanın
sağlanması yönünde; avukatlık kanununda, ön inceleme
aşamasında, dava öncesi satıcı ve sağlayıcıya tüketici
örgütleri aracılığı ile gönderilen yazılarda ve
tüketicinin bilgilendirme ve talebinde arabuluculuğa
benzer sistem işlemekte ve uygulanmaktadır.
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki kanunun
işlevini gölge düşürecek olan ve kanun ile tüketiciye
tanınmış hakların arabuluculuk masasında pazarlık konusu
yapılacak olması; Tüketiciler olarak hiçbir şekilde
kabul etmeyeceğimiz, tüketici uyuşmazlıklardan kaynaklı
arabuluculuk sistemi Çok geç olmadan ve uygulama
çalışmaları gündemden kaldırılmalıdır.
Tüketici Dernekleri Federasyonu (TÜDEF)
Aziz Koçal
Genel Başkan |
Tüketici Örgütleri Federasyonu (TÖF)
Fuat Engin
Genel Başkan |
Tüketici Birliği Federasyonu (TBF)
Mehmet Bülent Deniz
Genel Başkan |
Tüketici ve Çevre Hakları Federasyonu (TÜÇEDEF)
Osman İlhan
Genel Başkan |
BASIN AÇIKLAMAMIZIN
İNTERNETTEKİ YANSIMALARI
https://www.evrensel.net/haber/380482/arabuluculuk-sistemi-tuketici-uyusmazliklarinda-kabul-edilemez
https://boldmedya.com/2019/05/31/hukumetin-son-kazigi-tuketicilere/
https://www.tuketicipostasi.com/tuketici-federasyonlarindan-yargi-paketine-tepki/4919/
|