Bir önceki sayfaya geri dönmek için buraya tıklayın! Sayfayı yazdırmak için tıklayın!
 
 

31.05.2019

BASIN AÇIKLAMASI
BASINA VE KAMUOYUNA

 

 

30.05.2019 Tarihinde, Cumhurbaşkanı tarafından kamuoyuna açıklanan Yargı Reformu Stratejisi Belgesi ile Tüketici uyuşmazlıkları gibi alanlarda arabulucuya başvuru konusunun dava şartı olarak planlanması ile,Adalet Bakanının, tüketici uyuşmazlıklarında arabuluculuk sisteminin uygulanması konusunda çalışma yürüttüklerini belirterek, "Bir arabulucuya bu kapıyı açacağız yaklaşımı tüketicilerin görüş ve önerileri alınmadan kurgulanan metinlerdir.

En temel alanlardan biri olan iş hukuku uyuşmazlıklarında getirilen zorunlu arabuluculuğun, tüketici uyuşmazlıklarına da yaygınlaştırılması, güçlüye karşı güçsüz konumda olan taraflardan birinin desteklenmesine yönelik temel ve evrensel hukuk anlayışı ve mevcut yasal düzenlemelere de aykırıdır.

Adalet herkes için eşit ve erişilebilir, öngörülebilir olmalıdır. Tüketici işleminde güçsüz olan tüketici tarafı Korunması anayasal bir hak ve şarttır. Anayasamızın 172. maddesi gereği, “devlet tüketiciyi korumak ve koruyucu tedbirleri almak zorundadır.” Bu bir tavsiye değil, anayasal görevdir.

Bu uygulama 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun amaç maddesiyle Çelişmektedir.Bu yaklaşım bu güne kadar tüketicinin hak arama sürecindeki tüm kazanımlarının ortadan kaldırılması anlamına gelmektedir.

Tüketici davalarının harç ve rüsumdan muaf olması gibi özel durumları söz konusu iken, arabulucu sisteminin getirilmesiyle ortaya çıkacak ek masraflar tüketicinin hak aramasının önünde engel oluşturacak ve caydırıcı bir unsur olarak işlev görecektir. Ayrıca arabuluculukta uzlaşma sağlanamadığı takdirde tüketicinin hak arama süreci uzayacak, adalet gecikecektir.

Tüketici hukukunun temel yaklaşımı, hukuka aykırı tüketici işlemi yapanın ‘cesaretini kıracak’ önlemleri almaktır. Yani uyuşmazlığın doğmasını engellemektir. Aksi takdirde hiçbir çözüm, gerçekte tüketici lehine olmayacaktır.

Zorunlu arabuluculuk uygulaması, “hızlı” ve “ücretsiz” olması gereken tüketici yargılamasında süreyi tüketici aleyhine uzatacak, bu durum tüketicinin hak arama eğilimine büyük zarar verecektir.

Tüketici uyuşmazlıklarda zorunlu arabuluculuk, bir yandan kamu sağlığını yakından ilgilendiren çok çeşitli tüketici uyuşmazlıklarında gizliliğe neden olacak öte yandan tüketicinin temel ve evrensel tüketici haklarından biri olan bilgilenme hakkının da kullanılmaz hale getirecektir.

Bu nedenlerle tüketici uyuşmazlıklarında zorunlu arabuluculuk uygulanmasına yönelik yapılan çalışmalar uygulamada olumsuz sonuçlar doğuracak olup buna ilişkin görüş ve endişelerimizi kamuoyunun dikkatine sunuyoruz.

Tüketici uyuşmazlıklarında, taraflar arası uzlaşmanın sağlanması yönünde; avukatlık kanununda, ön inceleme aşamasında, dava öncesi satıcı ve sağlayıcıya tüketici örgütleri aracılığı ile gönderilen yazılarda ve tüketicinin bilgilendirme ve talebinde arabuluculuğa benzer sistem işlemekte ve uygulanmaktadır.

6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki kanunun işlevini gölge düşürecek olan ve kanun ile tüketiciye tanınmış hakların arabuluculuk masasında pazarlık konusu yapılacak olması; Tüketiciler olarak hiçbir şekilde kabul etmeyeceğimiz, tüketici uyuşmazlıklardan kaynaklı arabuluculuk sistemi Çok geç olmadan ve uygulama çalışmaları gündemden kaldırılmalıdır.

 
Tüketici Dernekleri Federasyonu (TÜDEF)
Aziz Koçal
Genel Başkan
Tüketici Örgütleri Federasyonu (TÖF)
Fuat Engin
Genel Başkan
Tüketici Birliği Federasyonu (TBF)
Mehmet Bülent Deniz
Genel Başkan
Tüketici ve Çevre Hakları Federasyonu (TÜÇEDEF)
Osman İlhan
Genel Başkan



BASIN AÇIKLAMAMIZIN İNTERNETTEKİ YANSIMALARI

https://www.evrensel.net/haber/380482/arabuluculuk-sistemi-tuketici-uyusmazliklarinda-kabul-edilemez
https://boldmedya.com/2019/05/31/hukumetin-son-kazigi-tuketicilere/
https://www.tuketicipostasi.com/tuketici-federasyonlarindan-yargi-paketine-tepki/4919/