TÜDEF GENEL BAŞKANI ATAK; “SAĞLIMIZI KİM GÜVENCEYE
ALACAK!...”
“ESK NİÇİN 5 AY BEKLEDİ ?...”
“29 Ağustos'ta sağlığa zararlı 'E.coli O157' tespit
edilen etlerin imhası için neden 5 Ocak 2018’e kadar 5
ay beklendi?...”
“Bosna Hersek’ ten getirilen ithal ette sağlığa zararlı
E.coli O157 bakterisi haberleri yayınlanmasaydı bu etler
ne olacaktı?...”
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanını; “İthal etteki
şüpheli yönlerin aydınlatılması için göreve
çağırıyoruz.”
“İthal ette tüketici daha ne kadar aldatılacak?...”
“Bosna Hersek ve AB ülkelerinden İthal edilen ‘ucuz et’
in ‘869 koduyla menşei Türkiye’ diye satılması yetmedi
mi?”
Türkiye’nin, Bosna Hersek’ten ithal ettiği 20 ton
sığır karkas etinde insan sağlığına zararlı 'E.coli
O157' hastalığı olduğu haberleri üzerine Tüketici
Dernekleri Federasyonu (TÜDEF) bir açıklama yaptı. Genel
Başkan Hasan Atak imzasıyla Ankara’ da yapılan yazılı
açıklamada, “Veteriner Sınır Kontrol Noktası tarafından
yapılan kontrollerde Bosna Hersek'ten getirilen etlerde
geçen yıl 29 Ağustos'ta sağlığa zararlı E.coli O157
tespit edilen etlerin Et ve Süt Kurumu (ESK) tarafından
ancak 5 Ocak 2018’de imha edilmeye başlandığı
hatırlatıldı. Açıklamada; “Sağlığa zararlı 'E.coli O157'
tespit edilen etlerin imhası için neden 5 Ocak 2018’e
kadar 5 ay beklendiği” soruldu. TÜDEF Genel Başkanı
Hasan Atak, E. coli 0157, E. coli bakterisinin daha
tehlikeli bir türü olduğunu belirterek; “E coli 0157,
ciddi bağırsak hastalıkları ve böbrek yetersizliklerine
neden olabilen ve sonuçta insanı diyalize ve ölüme
götürecek tehlikeli bir bakteri türü olarak
tanımlanmaktadır. 1987 yılından itibaren de 30 yılda
bilinen antibiyotiklere karşı direnç kazandığı için
tedavi süreci çok uzun sürmektedir. Pişmemiş kıyma E.
coli O157nin sıkça görüldüğü bir kaynaktır. Bu durumda
Bosna Hersek’ ten getirilen ithal ette sağlığa zararlı
E.Coli 157 bakterisi haberleri kamu oyunda
yayınlanmasaydı bu etler ne olacaktı. Peki, bu etler
dışarıda nasıl kesiliyor. Neden bu kontroller yerinde
yapılmıyor da bunlar gümrüklerdeki TIR Kontrollerinde
çıkıyor. Bu etlerin sağlığa zararlı olduğu tespit
edildiyse neden, hangi amaçla depolarda 5 ay
bekletiliyor. Sağlımızı kim güvenceye alacak” dedi.
Gıda, Tarım Bakanına çağrı; İthal etteki şüpheli
yönler aydınlatılsın
Atak, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanını; göreve
çağırarak ithal etteki şüpheli yönlerin aydınlatılmasını
istedi. Atak şöyle dedi: “Ayrıca, ithal ‘ucuz et’
konusunda da sorunlar yaşanıyor. Önce bu etlerdeki yağ
oranı yüzde 15’ten yüzde 20’ye çıkarıldı. Yani, aslında
yüzde 80 et alıyor tüketici. Ayrıca bu etler çok su
bırakıyor. Bu yetmedi, AB ülkelerinden ithal edilen
karkas et pervasızca ‘869 koduyla menşei Türkiye’ diye
satılıyor. Bu konuda ilgili merciler nezdindeki
uyarılarımıza karşın daha hala ithal ‘ucuz et’ satan
marketlerde bunlar ‘menşei Türkiye’ diye satılmaya devam
ediyor. Ayrıca, göz göre göre bu ilanlar etiket ve
afişlerde yayınlanmayı sürdürürken, başvurumuza rağmen
Reklam Kurulu bu reklamları ‘tedbiren dahi olsa’
durdurmuyor. Yine, özel ihale koşullarıyla karkas
halinde tüm bir gövde olarak iki markete verilen bu
etlerin yaklaşık yüzde 70’ i ikinci, üçüncü sınıf et
olarak kuşbaşı ve kıyma oluyor. Peki bu etin kalan
yaklaşık yüzde 30’ u olan biftek, bonfile, kontrfile
gibi kıymetli kısımları ne oluyor? İhale ile etin
kuşbaşı olarak 30, kıyma olarak 29 liradan satılması
gerektiğine göre bu yüzde otuzluk kıymetli etler, hangi
fiyattan, nasıl satılıyor? Bu etler iki markete özel
ihale ile verildi. Biz bu ihalenin koşullarını yazılı ve
sözlü olarak sorduk. Ancak 80 milyonu tüketici olan
vatandaştan bu ihale koşullarının ayrıntıları
saklanıyor.”
ESK eski gücüne kavuşturulmalı
Et, süt, gibi halkın temel gereksinimlerini
karşılamasını hem evrensel bir insan hakkı ve hem de
evrensel bir tüketici hakkı olarak sosyal devletten
beklediklerini anlatan Hasan Atak, bu alanlarda devletin
piyasayı dengeleyici rolünün önemine de değindi. Atak,
ESK’nin bu günkü yapısıyla çok zayıf kaldığının altını
çizerek; “ESK özellikle eski Et ve Balık Kurumunun (EBK)
gücüne kavuşturulmalıdır. Türkiye hayvancılığı ve ülke
ekonomisi açısından önemli görevler üstlenen EBK’ nin
1992 tarihinde özelleştirmesinden sonra et konusunda
büyük bir kaos yaşanmaktadır. Halihazırda hem fiyat, hem
kalite ve hem de gıda güvenliğinin sağlanması için Et ve
Süt Kurumunun eski Et ve Balık Kurumunun güç ve işlevine
kavuşturulması gerekmektedir” dedi.
Basınımıza ve kamuoyuna saygıyla duyurulur.
Hasan ATAK
Genel Başkan
BASIN AÇIKLAMAMIZIN
İNTERNETTEKİ YANSIMALARI
https://www.gercekgundem.com/tudef-hastalik-haberleri-yayinlanmasaydi-bu-etler-ne-olacakti-315455h.htm
http://www.yenimesaj.com.tr/gundem/hastalikli-ithal-etlerle-ilgili-ikinci-sok-h13055742.html
https://www.cayyolu.com.tr/tudef-hastalik-haberleri-yayinlanmasaydi-bu-etler-ne-olacakti/160535/
http://www.baskentgazete.com.tr/images/dosyalarim/26012018pdf__a0216.pdf
http://www.sanalbasin.com/saglimizi-kim-guvenceye-alacak-23325676
http://www.gucluanadolugazetesi.com/tudeften-zehirli-et-aciklamasi-40582.html
|